YALNIZ ADAM, TEK BAŞINA

Screen shot 2015-07-29 at 5.01.44 PM

Yaz aylarında çocuk ve annesi daha sulak yerlere göç ederken bazı babalar yalnız kalırlar ana ikamet adresinde. İştir güçtür. Çocukla ev küçük, sesli, ve hareketliyken, baba yalnız kaldığında aynı ev büyük, sessiz, ve hareketsizdir. Baba akşam eve gelir, kapıda atraksiyon yok. İçeride de yok. Zaten çıt çıkmıyor. Her şey yerli yerinde. Ama fazla yerli yerinde. Basacak oyuncak bile yok antrede. Ya da tuvalete girmeden önce kapının önünde hızlı bir hareketle yerden havalandırılıp koridorun derinliklerine şutlanacak bir top da yok… Bi dakka ya? Hobaaaa o zaman parti zamanııı, vu-huuuuuu hemen arayalım arkadaşları ya evde ya da dışarı. Fırsat bu fırsat, akalım alemlere, buralım bıyığını en geyik muhabbetlerin, sabah güneş doğarken ‘Abi ne eğlendiniz bee, kıskandım ha’ desin, Ay ertesi gece bir önceki geceden kalmış olarak kraterleri daha koyu, beyazları buruşuk gelsin işe. Yaşasın geçici bekar hayatı yihuuu… mu?

Hep öyle değil işte.

Bazen tam tersi olur. Baba gelir eve. Büyük, sessiz, hareketsiz. Ve bütün akşam öyle kalır. Sizin hiç görmediğiniz bu gibi durumlarda tahmin ettiğinizden farklı şeyler olur…

BABA- N’aber lan?

BUZDOLABI- İyilik abi, hoşgeldin. Günün nasıl geçti?

BABA- Aynı. Ne var sende bugün?

BUZDOLABI- Abi her gün aynı şeyi soruyorsun.

BABA- Artistik yapma çekerim fişini.

BUZDOLABI- Off peki. 2 ay önceden kalma bir elma, ama iyi durumda. Bir süzme peynir kabı. Dün ısmarladığın cızbız köfteden artan iki dilim ekmek. Tarihi geçeli 12 gün olmuş yarı dolu bir süt kutusu, senin hanımın bıraktığı yeşillikler -gerçi artık yeşil değiller- iki kap dolusu tarhana, 4 kurumuş limon, hardal, ketçap, …

BABA- Tamam tamam, anladık. O kırmızı kapaklı plastik kabın içinde ne var? Yemek gibi?

BUZDOLABI- Abi gözünü seviyim onu açma.

BABA- Niye be?

BUZDOLABI- Abi onun içinde ne olduğunu bilmiyorum ama bayağıdır orada. Dün gece uyandım, bir sesler geliyor kulağıma. Allah allah, dedim, dışarıda biri mi var acaba. Sonra kutu çarptı gözüme, yemin ederim kımıldadığını gördüm.

BABA- Yok deve

BUZDOLABI- Abi elektrik çarpsın ki doğru söylüyorum.

BABA- İyi tamam… Şuuu ekmekle, diyorum, süzme peynir işimi görmez mi?

BUZDOLABI- Süzme peyniri tavsiye edemiyoruz abicim.

BABA- Haydaa, o niye?

BUZDOLABI- Tarih okey ama kapağı şişti son bir hafta içinde. Bence açma bile.

BABA- Eeeh onu açma bunu açma, açım lan!

BUZDOLABI- Hayııır

BABA- (Aç) Annnasnhfshfkjsgk BU NEY LAAAN?!?!?!?

BUZDOLABI- Abi açma dedim sana ühühüeeee o neydi hakkaten? Omuzundan sıçrayıp yere düştü ühühühüüüü nedir benim bu çektiklerim yaaa ühühühü. Evin hanımı ne zaman gelecek artık ühüeee.

BABA- Of yemin ederim ömrümden iki sene gitti. Olm nereye kaçtı içinden çıkan şey?

BUZDOLABI- Tezgahın altına girdi.

BABA- Neyse sonra ilaç filan sıkarız.

BUZDOLABI- Elma veriyim mi abi?

BABA- Yok, boşver iştahım kaçtı. Hadi görüşürüz.

BUZDOLABI- Gidiyor musun?

BABA- E dondum be.

(Salona geçer, üçlü koltuğa çöker)

ÜÇLÜ KOLTUK- Hoşgeleeee muck muck muck

BABA- Hoşbulduk.

ÜÇLÜ KOLTUK- Soğuksun bana karşı? N’en var tatlım?

BABA- La havle. Bak arkadaşım, dün gece yaşanan bir hataydı. Televizyon karşısında uyuyakalmışım, yatağa gidemedim, üstünde uyudum. Büyütülecek bir şey yok.

ÜÇLÜ KOLTUK- Vaay arkadaş olduk demek ha? Dün öyle demiyordun ama? Salyalarını akıta akıta üstümde uyurken iyiydi di mi? Allah belanı versin senin! IKEA koltuk mu sandın sen beni ha? Eskimeden önce birinci sınıf deriydim ben. Karın olacak o cadaloz mu aklını çeldi yine senin. Şimdi o nerede ha? Nerede? Burada ben varım senin yanında, o neredeeee?

BABA- Ya yalvarırım sus yaa of!

(Kalkıp, tekli koltuğa oturur)

TEKLİ KOLTUK- Abi sen bakma ona. Kafayı yedi o son zamanlarda. Hoşgeldin buyur otur. Kumandayı al yalnız abi, kumandaya oturma.

BABA- Eyvallah.

KUMANDA- Efenim merhabalar. Bugün ne açalım size?

BABA- Ne var?

KUMANDA- Efenim 400 kanal var ama seyredecek hiç bir şey yok.

BABA- O nasıl laf ya?

KUMANDA- Yerse. Koreliyim ben. Biz de dürüstlük önemli.

BABA- Belgesel filanda mı yok?

KUMANDA- Valla zavallı köpekbalıklarını tutup ağızlarına burunlarına zımba basanların programı başlayacak birazdan. Sonra, tatlı suda 45 dakika boyunca bi sürü balık tutup asıl aradığı 800 metrelik pembe popolu kedi balığını bulamayan adam var. Sonraa, depo savaşları var, hey adamım hah hah haaa, seni mahvedicem, onu geçmek için 1872 Roymer radyomu verirdim, diye bişeyler. Sen beğenmezsin. Son olarak da tuvalet kağıdı nasıl yapılır diye bir program var.

BABA- Aaa onu otuz kere oğlanla seyrettiydim… Ühü…

TEKLİ KOLTUK- Abi iyi misin?

BABA- Ühü hırff, iyiyim ya, bişeyim yok, toz kaçtı gözüme…Yalnız değilim ben…

KUMANDA- Buzdolabında bir bira olacaktı efenim, hani belki iyi gelirse diye söylüyorum.

BABA- Yok ya, olsa sayardı dolap onu en başta… Ben gidip oğlanın yatağına kıvrılayım bari, yastığını koklarım…

(Çocuğun odasına geçer, koca bacağını minik yatağın içine atar vee…)

ÇOCUĞUN YATAK- Bürsssst! Çüüüöş!

BABA- Ha? N’oldu be?

ÇOCUĞUN YATAK- Hiç canım. Hiç bir şey olmadı. Ayyının teki ayyı kadar bacağını oğlunun minicik yatağına sokuşturmaya çalışıyor.

BABA- Ne? Ne biçim konuşuyosun sen lan?

ÇOCUĞUN YATAK- Lan’lı man’lı konuşma, bana da atar yapma. Ben oğlunun mülküyüm canım, ondan başkasını tanımam. Yaylarımı zorluyorsun, çek kereste gibi bacağını.

BABA- Ama ben ama…

ÇOCUĞUN YATAK- Eme bin eme…Mi mi mi… Hadeee HADEEE!

BABA- Püh!

ÇOCUĞUN YATAK- Ne tükürüyorsun be? Ayı!  Söylicem seni oğluna geldiğinde…

(Koşarak oğlunun odasından çıkar, kendi yatak odasına dalar, ve kendini yatağa atar…)

KENDİ YATAĞI- Ooo kimler buyurmuş, hoşgeldiniiiz, valla yolunuzu gözlerken yaylarım paslandı beyefendi.

BABA- Of ya of, senin derdin ne?

KENDİ YATAĞI- Dün gece nerdeydin? Hı? Yine o koltukta uyudun di mi?

BABA- YETER BE YETER!!!!

Ve baba o büyük ama sessiz ve hareketsiz evde sinirle uykuya dalar.

İşte bazen böyledir yalnız babaların hiç bilinmeyen Yaz’ları.

YALNIZ ADAM, TEK BAŞINA’ için 4 yanıt

  1. Benim geldiğim yerde “avrat evde yok, keyfim beyde yok” derler halbuki..
    :))
    Yatmadan telefonu şarja ko abi.

    Ahaha daha çamaşır makinesini çalıştırcan sen di mi???

  2. Okurken koptum. ;)))) çok güzel yazmışsınız. Biz gidince sanki kocam “ooo eller havaya beyler” diyip eğleniyormuş gibi geliyordu. Bu yazınız içimi ferahlattı. 🙂

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s