Kış’ın adını ‘Antibiyotik Mevsim’ olarak değiştirmek lazım. Bu mevsimde bi oto kaportacılar bi de çocuk doktorları bütün Yaz’ı çalışmadan geçirebilecek kadar para yaparlar. Eczaneleri de unutmayalım tabi. Yanlış anlamayın onların yaptığı parada gözümüz yok, sayelerinde sorunlarımız çözülüyor. Biz daha çok hangi sırayla kim hasta olduğunda evdeki dinamikler nasıl süregelir onu konuşmak istiyoruz.
Çocuk hasta olursa ve ebeveynler sağlamsa evde yas vardır.
“Minikocuk hasta olmuuuş, yajık onaaaa 😦 Acımasız mikroplar yiyo bebeğimiiii…”
(Mikrobun da çok umurundaydı miniko)
Bir yandan böyle bir arabesk tavır konurken, diğer yandan “Gerçi böyle böyle bağışıklığı güçlenecek” diye avunuruz.
Çocuk anneye bulaştırırsa veya önce anne hasta olursa evde ağır panik havası eser, çünkü sistemin çökme ihtimali vardır. Ana-kart hatası. Mavi ekran.
Aynı şekilde çocuk iyileştikten sonra, baba kaparsa hastalığı “Ooo Miniko’dan bulaştııı” denir ve baba nasılsa iyileşir mantığıyla, anne yeni iyileşmiş minikoya odaklanır. Baba es kaza hastalığının çocuktan bulaştığından bahsederse cevap hazırdır:
“Çocuk eve mikrobu bilerek getirmiyor ki?… Zavallı yavrucak, o da arkadaşlarından filan kapıyor”.
Diyelim ki önce baba hasta oldu ve çocuğa bulaştırma ihtimali doğdu…
Eyy-vah eyy-vah.
Baba eve umarsızca mikrop getirmek ve dikkat etmemekle suçlanır. Miniko getirince “Bilerek getirmiyor”, baba getirince “Ayıp ya ayıp”. Sanki baba gidip sokaktaki rögar kapaklarını, kedi kakalarını yalıyor.
Peki bu durumda ne olur?
Anne babayı mikrop getirme sorumsuzluğunu gösterdiği için terlikle döver, sonra kulağından tutup götürdüğü balkona kilitler ve üstüne kürekle kireç atar. Baba arada bir cama vurup içeri girmek istediğinde, anne çıkıp bi de yüzüne böcek ilacı sıkar. Eve çağırılan doktor onay verdiğinde baba tekrar eve alınır ama ne olur ne olmaz çocuğa ve eşine yaklaşması bir süre daha yasaklanır.
Son olarak, tüm bu önlemlere(!) rağmen babadan sonra çocuk hastalanırsa…
ANNE- Biz bugün gelemiyoruz canım yaa. Berkcansugül hasta oldu.
ARKADAŞI- Aaa, çok geçmiş olsun, okuldan mı kaptı?
ANNE- Hayır canım, babası hastaydı geçen hafta, o(!) bulaştırdı!!!
O!
baba olmak zor iş kardeşim ;) 
Yine kahkaha atarak okuduğum bir yazı daha:) Ellerinize sağlık. Bizde yavrucak daha çok tırtıl, 4 aylık. O yüzden eve hastalık getirenin alnı marifetle karışlanır durumu hakim:)
Hatta daha 10 günlükken eşim ” Sanırım ben de bir kırıklık var” dediğinde evde üst düzey terrör alarmı verdik. Yazık adamcağız oğlunu sevemedi 1 hafta filan
:)))) tebrikler, analı babalı büyüsün. Beni de maskeyle gezdirmişti eşim bir hafta, makul şüpheden
bizimki de maskeyle dolaştı tabii 🙂 Üstüne bir de 1 metrelik koruma çemberi yatık bebeğin etrafına, yaklaşamadı 🙂 Sonra bir daha hasta olmadı bu gazla ama:)
Dersini almış demek ki :))
siz maskeyle geziyorsanız iyi, ben eşime yaklaşma dediğimde inadına öpüp bulaştırıyor! vallahi
bu arada mavi ekran bahane, yazı şahane 😀
(tam da şu anda evde çocuğun burnu çeşme olmuş, anne işte boğazı yanıyor, baba inşallah iyidir :)) daha öteki hastalık geçeli 2 hafta olmadı :S
Aman babaya çok iyi bakın, şu anda tek umudunuzo gibi görünüyor :))
Çok güldüm ya :))) bizde Kuzey yeni atlattı hastalığı ama 2 hafta süründürdü hepimizi. Tabi bir anne olarak bende önce atardamar refleksi başladı ve herkese yasak getirdim( sadece baba değil :))) ). Sonra kadersiz baba da hasta olunca 1 hafta salonda koltukta iki büklüm yatmak zorunda kaldı. Çocuğu kucağına almak ne kelime nerdeyse aynı havayı solumadılar:)))) neyse iyileşti ikiside sonunda :)) bu arada benim biraz boğazım gıcıklanıyor sanki :)))
Çok geçmiş olsun :)) annenin hasta olmadı 10 kaplan gücünde, aman dikkat 🙂
🙂 kahkahalarımı komşular dinledi. kendinize iyi bakın derim 🙂