Ayşe Arman’ı kesin biliyonuz.
Onun meşhur Bodrum Yeşilyurtlular Sitesi hakkında yazdığı yazılardan haberiniz var mı? Yoksa, şöyle özetliyim: Kendisi bu sitede bi ev kiralıyor bir kaç yıl önce; siteye bayılıyor; bu konuda yazıyor köşesinde; akabinde site daha da ünleniyor ve kira/emlak fiyatları yeryüzünden arşa doğru marşa geçiyor. Her Yaz gidiyor kendisi, her gittiğinde yine yazıyor, fiyatlar taze taze ooh yükseliyor, daha çok insan bu sitede ev kiralayabilmek için akın ediyor, filan falan. Google’a “Ayşe Arman Yeşilyurtlular” yazın, hemen çıkıyor. Bu da benim Yeşilyurtlular notlarım. Kendi gözlemlerim ve bakış açımdan tabi…
Bodrum’da kumsalı olan çok az site var. Deniz genelde sakin ve sığ. Biraz kassan Yunanistan’a yürürsün, o derece. Oldukça eski bir site, yani belli bir kültürü var. Site yönetimi inanılmaz profesyonel. Mimari vayy canına. Manzara o-la-laa.
Sitede kast sistemi mevcut. En üstte “Kıdemliler” var. Bunlar yıllardır ev sahibi olan, çoğunluğu ağır abiler ablalar. Kendilerini sitenin yegane ve asil sahipleri olarak görüyorlar. Hemen altlarında “Kabul Edilmişler” var. Bunların en yahşi örneği Ayşe Arman. Belli bir sosyal statüsü veya afedersiniz b.k gibi parası olan, önemli soyadlara sahip, siteye sonradan eklenmiş kiracılar. Bu gruptakiler Kıdemliler’le sosyalleşebilme hakkına sahipler. Üçüncü grup “Bakıcılar”. Bunlar malum, ilk iki grubun çocuk ve torunlarına bakan topluluk. En altta ise “Halk” var. Nedir? Ev kiralamış ama ne idüğü belirsiz soyadlara sahip, bakıcısı bile olmayan, normal insanlar. Kıdemliler bu grubu hiç onaylamıyor ve sitede beraber yaşamaktan rahatsızlar. Her fırsatta “Siteye her tür insan gelmeye başladı” diyerek bunu ifade ediyorlar. Bir nevi Suriyeli göçebe durumu yani. Kabul Edilmişler, Kıdemliler karşısında itibarları zedelenmesin diye, Halk’la sınırlı irtibattalar. Bir gün plajdayız, başıboş ama tasmalı güzel bir av köpeği kumda patinaj çekerekten şezlongların arasında depar atıyor. Yan şemsiyemizde torununu köpekten sakınan kadın “Allah kahretsin Ayşe Arman’ı, yazdı yazdı, ipsiz sapsızlar doldu siteye” diye bağırdı -ki bu onunla Sayın Arman arasında, bizi bağlamaz- lakin akabinde dönüp “Sizin mi bu köpek?!” diye devam edince, bize laf soktuğunu farkettik. Meğersem bir süredir takıkmış bizim aile fertlerine hanfeendü. Kızıyla laf sokuyorlarmış.
Plaj iki kısıma ayrılmış durumda. Bir taş alan var, ağaçların altında kafe, restaurant ve şezlongların olduğu daha serin kısım. Burada sadece Kıdemliler ve bir kısım Kabul Edilmişler oturabiliyor. Bakıcılar bu alanda gezme hakkına sahip ama oturma hakkı, asla. Halk sadece kumsaldaki şezlonglarda takılabiliyor. Eğer halktansanız ve olur da, es kaza, hani bilmeden filan, haddiniz olmadan, farkına varmadan, sabah erken gelip taşlık alanda şezlong tutarsanız… Dilim varmıyor söylemeye… Yo hayır, bunu yapamicam… Siz anladınız başınıza gelecekleri. Çocuk mu be bunlar, babasının şezlongu mu bu, demeyin. Şaka değil, babasının 20 yıldır hep tuttuğu şezlong olma ihtimali büyük.
Taşlık alanın en arkasında güzel bir çocuk parkı var. Burası Serbest Bölge gibi, çocuğunu oynatmak suretiyle herkes girebiliyor. Ben buraya BYDB diyorum. Bodrum Yabancı Dadılar Borsası, bizim İMKB hesabı. Burada inanılmaz bir bilgi paylaşımı yaşanıyor. Nerelisin? Kaç senedir bu aileylesin? Ne kadar veriyorlar? Kaç gün tatilin var? Kaç çocuk bakıyorsun? Ev işi yaptırıyorlar mı? Nerede oturuyorlar? Çocuk nasıl? Senin kendi çocuğun var mı?… Bu sene, bir bakıcı, kızkardeşimin oğlunu (kendisi yeğenim olur) oynatan anneme yanaşıp, sırıtarak, “Sizin bu sene de bakıcınız yok?” demiş. Hem alay ediyor hem de yokluyor. Hani arıyorsanız, transfer için bonservisim elimde hesabı. Bastırın parayı, alın dadıyı. Bu arada dadıların bir yeteneği var, Kıdemli, Kabul Edilmiş veya Halk olup olmadığınızı tipinizden kokunuzdan anlıyorlar. Ayak yıkama musluğunda ayağımı yıkıyorum. Oğlan kucağımda, kulağıma yüksek frekans ses dalgaları üflüyor. Bir dadı yanaştı, musluğa ayağını sokmaya çalıştı ben ayağımı yıkamaya devam ederken. “N’oluyo ya?!” dedim, suratını ekşitip “Öfff” diyerek sabırsızca tekrar uzattı ayağını. Çocuk kucağımda ya, bu ne demek? Dadısı yok demek. Yani? En alt sınıf insan 🙂
Bir mekan düşünün. Yüzlerce çocuk bir arada, bir plajda. Ayşe Arman tevazu gösterip, Yeşilyurtlular için “Çocuk Cumhuriyeti” demiş. Doğru. Ama onun diyemediği bir şey daha var, onu da ben diyorum, “Ebeveyn Cehennemi”. Çocuklar kah tepişip kah oynarlerken, anneler daha ziyade tepişiyorlar. Babbalar daha çok haftasonu düşüşüyorlar mekana, dolayısıyla bütün haftayı dadılı dadısız minik bir plajda çocuklarla geçiren anneler inceden psikopata bağlıyorlar. Yerdeki ‘gizli buz’ gibi, havada ‘gizli stres’ var. İnanmayacaksınız ama bazı anneler yürürken, gerginlikten etraflarındaki kum havalanıyor. Bir keresinde bi kuş bi annenin başının üstünden uçarken bızzuiyt diye çarpıldı. Her anne konuştuğu anneye on dakika önce konuştuğu anneyi çekiştiriyor, sonra başka annelerle o anneyi çekiştirdikleri anneyi çekiştiriyorlar. Onların o anneyi çekiştirmiş olduğu anneler ise o anneyi başka annelere çekiştiriyorlar. Bu son iki cümleyi erkekler 3D gözlükle daha net okuyabilirler, kadınların ihtiyacı yok.
Mesela bi anne vardı, plajın en afilli oyuncak çantasını getirip löök diye sahilin ortasına bırakıyordu. E doğal olarak yakınlardaki çocuklarda Kuğulu Park’ta buğday atılmış güvercin gibi üşüşüyorlardı çantanın başına. Şu cümleyi sarfettiğini bizzat duydum, “Bak oğlum, yine panayır yerine döndü senin oyuncak çantan”. Diğer annelere sorsan bu paylaşgaç(!) hanfendinin oğlunun değdiği her oyuncak yok oluyormuş. Herkesi çarpmış çocuk. Daha da kötüsü, bakıcısı olmasına rağmen “Ay sabahtan beri sizinkini sayıklıyor. Hadi oğlum bak arkadaşın, oynayın bakiym” diyerekten çocuğunu başka anneye kitleyen var. Bir sene çok nadir görülen bir doğa olayı olmuş sitede. Bu kitleme olayı o kadar mükemmel devinmiş ki, en son sitenin 453 çocuğunun hepsi bir annede toplanmış. Bu annenin heykelini dikmişler sahile, ama bağzı anneler kıskandıkları için kaldırtmışlar. Sonuncusunu ben uydurdum.
Haftasonu babbalar görevi devralınca, ıslak kum civarındaki kale sayısı ve havaya fırlatılıp denize düşerken neşe ile dehşeti bir arada yaşayan çocuk sayısı artıyor, anneler bir nebze rahatlıyor, kumsaldan çekilip, çay bardağı ve simit etrafında gruplar halinde toplanıyorlar. Dolayısıyla babbaların çoğu haftaiçi süregelmekte olan bu düzeni hiç görmüyor. Benden başka haftaiçi orada olan bir tek babba daha vardı – dava arkadaşım Bülent’i buradan saygıyla selamlıyorum – bu sayede tüm bu ana-dolu gözlemleri yapabilmiş bulunuyorum.
Diceksiniz ki, “E be kardeşim hiç mi güzel bir şey yok bu sitede??”
Var.
Onu da Ayşe Arman yazmış.
baba olmak zor iş kardeşim ;) 
gözlemin ve derlemen çok güzel. ayşe armana yolla
ben 60 yaşında bir resim öğretmeniyim ve bu yıl tam da yeşil yurtluların yanın da ki kartur sitesine yerleştim(hayattan çalmak için)aynı zamanda bodrum küçük şeyler ana okulunda sanat öğretmeniyim,yukarıda ki metni şezlongum dan uzunca bir süre gözlemledikten sonra sahildeki işletmenin yöneticisine bir teklif götürdüm; bu çocuklarla birlikte ebru-resim -seramik yapalım böyle aptalca ziyan etmesinler bu yazı diye… ne oldu dersiniz? ilk uygulamadan sonra, çocukların yoğun ilgisini görünce yeşil yurt yönetiminin gözlerinde dolar işaretini gördüm! anladınız siz onu….bütün iyi niyetlerimi yargılayıp astım…. şimdi şezlong da o tarafa bakmadan okulların açılmasını bekliyorum! gitsinler, gitsinler de vicdan azabım bitsin….
Gerçekten çok güzel :))) hepsi doğru
Çok hoş bir yazı olmuş. Sıklıkla tanık olduğum ancak bir türlü kaleme almadığım kişiler, olaylar ve mekanları hatırlattı bana. Çok zarif ve bir o kadar alçakgönüllü anlatmışsınız ne var ki!.. Ben öfkelenirim çoğu zaman… Kim bilir, belki bu zerafet dolu eleştiriler, birkaç kişiyi titretip kendine getirir. Kendilerini ‘yüksek statüde’ zanneden insancıklarımızdan birkaçında ‘farkındalık’ yaratabilir!.. 42 yıllık yaşamımda böylesine bir mucizeye hiç tanıklık etmedim ama, neyse…
Nizamiyede ne yazılı?
BDSM cumhuriyetinde iyi tatiller mi?
“Kum havalanması” olayı,hem de ağır çekimde gözümün önüne geldi.
Harbi cehennem gibi ortam, üste para verseler gidilmez ayol, bu kasta girmenin sevabı mı büyük?
Bakıcılar da ayrı dertmiş, çok beter site. Seneye iki üç günlüğüne gidip İzleyiciler kastından takılalım, uzaktan bakıp şükredelim sanki..
Bak ne diycem, yol yakınken kendimin “kıdemli” olabileceğim bir ortam yapalım. Sonradan gelenleri itip kakalım, yarı bellerine kadar kuma gömelim. Restoranda emeklesinler, ikindi çaylarında kriket oynarken de enselerine vururuz.
Milpardon. AA isimli kişiyi sevmem ve kesinlikle okumam, eklemeyi unutmuşum.
Hahaha güzel fikir valla :)) Blog-Kooperatif Evleri. Kıdemlilere Bakıcı beleş!
Bakıcı benden çok kazanıyordur Allah bilir.
Parayı bastırır, Kıdemli olur geçer en denize nazır villada oturur şaşar kalırsın :((
Çok güldürdün beni. Gözlemler süper. Bodrum Aktur Ana Plaj da aynen böyle. Dava arkadaşın Bülent’ e de koptum ayrıca. Sevgiler 🙂
Sonradan gören o kadar cokki heleki kiracilardan nefret eden sanki beva oturuyolar ac gözlu olmasin ev sahipleri vermesinler o zaman bence site yönetimi harika her şeyi düşünmüşler ev yemeklerinden tutun kuaföre kadar hizmet vermisler allahtan başka ne istenirki 👍😄 ama insan ayirimi maalesef cok uzucu herkes tepeden bakiyo agziniza sagli harika yazmissiniz 👍
site çocuk cenneti, çocuk sayısındaki artışı bu sitede gözlemliyebilirsiniz.. kitap okumak yatıp sahilde uyumak sezonda hiiiççç mümkün değil, sağol, AYŞE ARMAN:((
aynı zamanda şezlong ve şemsiye kabusu off aman dedirtir..
Yazını okudum ama söylemem gerekirse pek beyenmedim.Bizim ailenin 3 kuşağı orda yetişmektir. Eskiden sadace yeşilköy spor klübü üyelerine aitti evler ve herkes birbirini çok iyi tanırdı.Şu andada %80 hala aynı şekildedir.sizin bahsettiğiniz gibi bir kast sistemi vardır yaşça büyük olanlar (50 ve üzeri ) taş kısımda oturur, gençler kum kısmında.Ben sizin neden dadılara taktıgınızı ve kendinizi seviye belirleğinizi anlıyamadım.Bunları genellikle iç dünyasında sorunlar yaşayan insanlar takar. Ayrıca beyenmediğiniz yerde durmanıza gerek yok kapı orda gidebilirsiniz.Başkalarının dedikodu dadı gibi dertleriyle ilgileneceğiniz vakiti aileniz ile nasıl güzel bir tatıl geçireceğinizi düşünerek harcasaydınız , eminimki çok iyi bir tatil geçirirdiniz.
Berk G , “beyenmediğiniz” yazdın ya koptum ben, “beğenmediğiniz” yazamıyor mu Yeşilyurtlular 🙂 🙂
Bu arada yazarın anlattılarında ki ince noktalarıda hiç kavrayamamışsınız, pardon Yeşilyurtluydunuz siz.. 🙂
yok çok iyi kavradım ama asıl mesele burda zaten öbür insanların hayatı sizi ilgilendirmemeli. Aklınızca benimlede dalga geçmişsiniz benide sınıflandırarak.
buda zaten sizin eğim ve terbiyenizi gösterir.
Serkan yine kopardın gülmekten :)))) Ayşe Arman’dan nefret ederim bunu da eklemem lazım. Yaz yazıyı kap evi, kap takıyı, kap tokayı babında yaşayan beleşçi bir kadın. Detaylı bilgi için danışınız: İrem Y.
Ya İrem sen bu bilgileri nereden alıyon :)))
Ajan gibisin valla 🙂
Aaa ben bu sorunu yanıtlamamış mıyım???
Yıllar evvel ben ve arkadaşım 1 yaz amcasının tepedeki villasına gittik ,Gitme Amacımız Yenge istanbul-Bodrum araba kullanamadıgı icin arabayı göturup 15 gün tatil yapıp otobusle arkamıza bakarak geri donecektik,neyse gittik yerleştik ikimzde yas 28 gökte kartal,yerde aslanız ,sanıyorum 10 gün filan olmustu birgün gittik kafede oturup iki bira icelim dedik derken kıdemliler den 2 kişi gelip kalkmamızı söyledi bizde kalkmadık döğüş çıktı, amcaya telefon gitti bi daha Yeşilyurlar bana hayal oldu şimdi sinop ta takılıyorum hiç boyle dert yok Turkiyenin en mutlu ili tavsiye ederim…
Koptum :))
Selam benim 1995 yılından beri evim var sitede fakat 2012 yılına kadar toplam 50 60 gün ancak gidebildik son üç yıldada 3 hafta kadar gidiyoruz evet kast sistemi var beni tanımadıkları için aynen kiracılarda felaket vs gibi laflara maruz kaldım ama cevabını bir güzel verdim söke sökede 3 yıldır istediğim yerde hiç kimseyi takmadan oyurup yerimi aldım ve bunuda ağıt abiler dediğiniz insanlar kabullendi insanda inat ve gayret varsa önünde hiç birşey duramaz.site güzel hoş herkese hitap eden bir yer biz çok seviyoruz .
Ozellikle bahcivanlari efsane, en sevdigim tarafi her yerden fiskiran agaclar ve cicekler. Gecen gittigimde denizdeyken donup bi baktim, bir mimari harikasi. Sisteme direnebilmenize sevindim 🙂 belki denk geliriz, ben sistemin ongordugu kumsalda oluyorum 🙂