KARMA HURMA

“Etme bulma dünyası kardeşim”

“Ne ekersen onu biçersin”

“Bugün yediğin hurmalar, yarın bamboleeyo bamboleyya”

Ben karma diye bir şey olduğuna inanlardanım. Yav bırak böyle abidik gubidik işleri, ne karması, kafa var kafa, atarsın ödeşirsin işte, diyenler olabilir. Benim karma anlayışım az daha karmaşık. Çünkü çoğu zaman çocuğa kafa atamıyorsun. Çocuk ne alaka mı? Çoook alaka…

Şincik, karma yeniden doğumla ilgili bir pataröşko (Türk diline armağanım olsun bu kelime). Çocuk n’apıyo herşeyden önce? Doğuyo. Aha işte karma, diyerek kısa yoldan kaçmicam. O çocuk doğuyor ve büyüyor, bu süre boyunca sürekli karma yaşanıyor veya karmadan bahsediliyor.

“Oğlum sen de aynı böyleydin, uyumazdın delirtirdin beni, bak şimdi senin çocuğun yapıyor sana hahaha”
“Baba, ben de böyle hiperaktif miydim? Yetişemiyorum herife ya?!”
“Kızım siz küçükken süt için diye annen mandıra kurmuştu balkona, hep alay ettin, şimdi aynı şeyi sen yapıyorsun”

Özetle biz bugünün yetişkinleri, çocuklarımız aracılığıyla anne-babalarımıza çektirdiklerimizin “karma”sını biçiyoruz çoğu zaman. Üstünden çok zaman geçmiş olduğundan onlar herşeyi ayrıntılı hatırlamıyorlar da, yüzümüze vurmuyorlar fazla. İşte ben bu döngüyü kırabileceğimize inanıyorum. Neden oğlumun çocuğu olmasını bekleyeyim ki bana “yedirdiği hurmaların” ona geri dönüşünü seyretmek için? O vakit ben kendi karma planımı yapmaya karar verdim. İşte 18’ine geldiğinde ona sunacağım el yapımı hurmaların bir kısmı:

1) ERKENCİ HOROZ HURMASI
Okulunun tatil olduğu bir günde, pirelerinin bile uyuduğu erken bir saatte, odasına gidip, oğluuum oğğluuum diye sığır gibi dürtükleyeceğim. “Hadi kalk salonaa” diye vızıldayarak üstüne oturup yüzünü tokatlarken bir yandan da yüksek sesle kahkahalar atıcam. Bunu uyanıp yataktan çıkana kadar devam ettirmek istiyorum. Yemin ederim, yazarken bile heyecanlandım.

2) MODA-KAPRİS HURMASI
Mesela onun çok istediği bir yere mi gidilecek? Hazırlanırken sallanıcam bir süre. Son dakikalarda giyinip tam evden çıkarken, ay bu çorabın dikişi ayağımı acıtıyor, bu tişört kokuyor, bu ayakkabıyı istemiyorum ben terlikle gelicem, diye cıngar çıkarıp evden çıkmamak için on, bilemediniz onbir takla atıcam.

3) SOSYAL UTANÇ HURMASI
Beraber şık bir yerde yemeğe mi gittik? Masadaki su bardağını üstüne boca edicem, tam yemek yerken ağzıma tenis topu kadar bir lokma sokup, biraz çiğnedikten sonra LAK diye tabağa bırakıcam geri. Tabi ki pis pis sırıtarak. Sipariş verildikten sonra elinden telefonunu alıcam, istediğim oyunu bul diye ağlayarak bağırmaya başlicam. Bulunca da, hayııeer bu değiiiil, oyunumu buuul, diye, bir gözü seyirmeye başlayana kadar zırlayacağım.

4) TELEVİZYON HURMASI
Çok heyecanlı bir film veya maç mı seyrediyor? Tam ortasında gidip ÇAT diye kapatıcam televizyonu. Sonra da solucan gibi kıvrılarak ve yüzümde hafif gıcık bir sırıtmayla, hadi oynayalım, dicem. “Ya baba hasta mısın ya, tam gol olacaktı, n’apıyosun?!” diye kızıp televizyonu geri açacak. 20 saniye sonra, yine, ÇAT! Kapatıcam o salak aleti. Baba yapmasana, ÇAT, filmin heyecanı kaçıyor, ÇAT, baba şampiyonluk maçı bu çok önemli, ÇAT…

5) BÜYÜK HURMA
Altıma kaka yapıp, 1 saat temizlemeden gezdikten sonra dibine girip… öf tamam abartı oldu bu…

Bi de kızarkadaşıyla birlikteyken ittirerek ayırıp aralarına oturma hurması vardı ama onu sanırsam eşim bana bırakmaz (!).

Uzun hurmanın kısası, ben karma hakkımı kendim kullanıcam. Neden 18’e gelmesini bekliyorum? Reşit olsun da, sonra vay efendim küçücük çocuğa neler yaptın, yok efendim minik yavrumun gelişimini bozdun, filan gibi suçlamalar olmasın ANAyasa mahkemesi tarafından. Ayrıca o yaşta bunları yapmaktan utanmam gerektiği düşünülebilir, hiç alakası yok. En kötü içimdeki çocuk der geçerim…

Peki, 18’ine geldiğinde ve ben bunları yaptığımda, oğlumun bana dalması muhtemel mi? Evet. Ama karma’ma varma’k için her tehlikeyi göze aldım ve o gün gelene kadar sessizce bu listenin uzamasını seyrederek bekleyeceğim.

NIHIHI…

NIHIHIHA…

NIHIHHAHAHAHA…HAHAHA hahaha haha ha (yankı efekti)