Sağlıklı yaşam için günde en az 8 bardak su için!
Eğer bunu yapıyorsanız dikkat edin! Bilim insanları çok su içmenin sanılanın aksine zararlı olabileceğini tespit ettiler.
Uzun yaşamak için doğal probiyotik şart!
Bilim insanları probiyotik kullanımının -doğal olsa bile- çok ciddi hasarlara sebep olabileceğini söylüyorlar. Bağırsaklarınız patlayabilir.
Siyah çay içmek sağlık için en eski doğal kaynaklardan bir tanesi!
Eğer bunu tüketiyorsanız yandınız! Siyah çayın kemik erimesine sebep olduğu ispat edildi!
Kilo vermek isteyenler bunu mutlaka okuyun! Beslenme uzmanları ara öğünlerin mucizevi faydalarına dikkat çekiyorlar! Ana öğünler arasında yiyeceğiniz bir avuç badem, veya bir elma, hatta dört hamamböceği…
Yeni yapılan bir araştırmaya göre ara öğünler vücudun yağ depolama işlemini hızlandırdığı için kilo vermeyi değil almayı teşvik ediyor. Uzmanlar ara öğün yiyerek zayıflamaya çalışanları uyarıyor (Hamamböceği hariç, o külliyen protein)…
Tanıdık mı?
Ama vallahi de billahi de yeter.
Buradan uzmanlara seslenmek istiyorum. Bir şeyi tam bulun, ondan sonra da değiştirip durmayın, gel-git yüzünden hiçbir şey yiyemez içemez olduk. Tek bir istisnası var, sarımsak. O da kötü koktuğu için istesek de çok tüketemiyoruz. Aslında bir tüketmeye başlasak, eminim bir yıla kalmaz ona da ters bir kulp takarlar. “Sarımsağın bilinmeyen karanlık yüzü” ŞOK ŞOK ŞOK!
Ama bunun ebeveynlikle ne ilgisi var sevgili blogbabba denilen şahıs?
Var efenim, var.
Ebeveynleri de delirtti bazı uzmanlar.
Çocuklarınıza arkadaş gibi yaklaşıp onlarla hizalanmaya çalışın.
Sık yapılan bir yanlış! Çocuklara arkadaş gibi yaklaşılması, onların gelişiminde ihtiyaç duydukları ebeveyn dozunun yetersiz alınmasına sebep olduğu için seri katil olabiliyorlar. Kim diyor? Bağzı uzmanlar.
Çocuklar ceza verilmesi onlara yapabileceğiniz en kötü şey. Cezayla terbiye edilen çocuklarda ileri nevroz belirtileri tespit edildi.
Durun! Uzmanlar çok bilinen bir yanılgıya dikkat çekiyorlar. Çocukların makul bir ceza sistemi olmadan büyütülmelerinin, sebep-sonuç ilişkisi kurmak ve sorumluluk almak gibi davranışlardan yoksun kalmalarına sebep olabildiği gözlemlendi.
Çocukların kendi kendilerine seçim yapmalarına izin verin. Çocuk gelişim uzmanları, özgür ruhlu minnoşlara komple seçim hakkı tanıyan ebeveynlerin bombastik bir şey yaptıklarını söylüyorlar.
Çocuk büyütürken en sık düşülen hata! Çocuk gelişim uzmanları, çocuklara bir çok konuda kendi seçimlerini yapma hakkı tanınmasının onların zaman zaman strese girip seçim yapmaktan kaçınmalarına ve manyak şeyler olmalarına yol açtığını belirtiyorlar.
Bu saatler arasında çocuklarınızı güneşten uzak tutun! Öğlen 12 ile 4 saatleri arası delik deşik ettiğimiz ozon yüzünden güneşe maruz kalan çocuklar için uzmanlar uyarıyor.
Bu saatler arasında çocuklarınızı güneşten uzak tutmayın! Öğlen 12 ile 4 saatleri arasında güneşten en çok D vitamini alınan saatler olduğu için çocukların bu saatler arasında güneş görmeleri gerektiğini belirten uzmanlar…
Çok şeker yiyen çocukların atamadıkları aşşşırı enerji müthiş hareketli olmalarına sebep oluyor. Uzmanlar uyarıyor!
Hahaha, diyor başka uzmanlar!!! Sanılanın aksine, çok şeker yiyen çocukların hareketli değil, böyle ağııır, hareketsiiiz, mıy mıy mıy olduklarını gösteren araştırmalar ortaya çıktı. Çıkmaz olaydı.
En son bir gazetede denk geldim. “Soğuk sanılanın aksine hasta etmiyor”muş. Ya ediyor mu etmiyor mu, yeter be karar verin artık, diye tepki gösterdikten sonra okumaya devam ettim: “Sanılanın aksine hasta eden soğuk değil, soğukta aktif olan virüsler”. Yok ya? Gerçekten mi?
E o virüs soğukta aktif olup hasta ediyorsa ikisini birbirinden nasıl ayıracağım ben ebeveyn olarak? Virüsü mü süzücem? Havayı mı bükücem?
Bu delirme ilamını sona erdirirken, yine internette rastladığım “Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken 10 yüz milyon şey” konulu bir haberden, ilgili bir cümleyi paylaşmak isterim:
“İnternet üzerinde gördüğümüz bilgileri kendimize empoze ederek uygulamaya çalışırsak bu ters tepebilir. Bunun yerine uzman kişilerden yardım almaktan kaçınmamalıyız.”
Bu bilgiyi nerede gördüm? İnternette. Kime danışın diyor? Uzmanlara. Uzmanlar ne diyor?
“ANNE VE BABALAR TUTARLI OLMALI”
Görürsem söylerim.
ÖNEMLİ NOT: Herhangi bir yazıda herhangi bir kesim hakkında atıp tutarken gelebilecek tepkiler yorucu olabildiği için, klasik bir açıklama yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Evet, biliyorum, uzmanlar kötü insanlar değiller, biz ebeveynlere yardım etmek için varlar. Evet, anlıyorum, her yeni araştırmanın sonuçları yıllar sonra alındığı için tavsiye edilen yöntemler de değişebiliyor. Ve evet, bu haberlerin bazıları reklam amaçlı veya atmasyon – lakin bir çok ebeveyni kıllandırmaya yetiyor. Önemli Not’u burada bitirirken, uzman olan olmayan tüm insanları sevgiyle kucaklıyor, saygıyla selamlıyorum. Durun!!! Uzmanlar sevgiyle kucaklamanın sanılanın aksine…
baba olmak zor iş kardeşim ;) 
İnsanın yaşadığı kafa karışıklığının yazıya dökülmüş hali gibi 👏🏻 Konunun uzmanların iyi yada kötü olması olduğunu bile düşünmüyorum.
Her bilim kuruluşunun bir sahibi var, bir çizgisi var.
Bilim bu topraklarda pek anlaşılmış bir şey olmadığı için nasıl işlediği de pek anlaşılmış değil. Bir tepeye kurulmuş yüksek teknolojik ekipmanların içinde oturmuş insanlık adına çalışan uzmanlar yok.
Hepsi bizim gibi geçim derdinde insanlar, kuruluşlar. Finanse edip istediğiniz araştırmayı yaptırıp istediğiniz sonucu çıkartabilir, bu sonucu istediğiniz medyadan yayabilirsiniz. Genelin durumu bu. Yıllar sonra da olsa öğrendim ki bir uzman yada bilim insanı değilsek en azından kişileri, kuruluşları bilip, araştırıp, öğrenip kimi dinleyeceğimizi bu şekilde karar vermek durumundayız.
Katılıyorum, sorgulamadan her yeni bilgiye atlamamamız gerektiği çok net 🙂
Yine bir ‘uzmanlar diyor ki’ yazısı okuduktan sonra, bende bu uzmanların ne kadar sık karar değiştirdiklerini düşünmüştüm, süper anlatmışsınız. Hele ki çocuk yetiştirme konusunda birbirine tezat düşünen uzmanlar yok mu ahh ahh… Her okuduğum çocuk gelişimi kitabında, bir öncekini yalanlar nitelikte farklı görüşler… Yine kendimizle baş başa kalıp, iç sese kulak vermek en iyisi sanırım. Elinize sağlık, eğlenceli aynı zamanda düşündürücü bir yazı olmuş.
Aynen, sezgiler daha mantıklı 🙂 Ben bu yüzden 2 yaş sonrası çocuk gelişimi kitaplarını okumayı bıraktım.
:))) Bence de “Ama vallahi de billahi de yeter.” çok hoştu yazınız.