GELECEK DE BİR GÜN GELECEK

screen-shot-2016-08-31-at-13-07-36

Toplum olarak gelecekle ilgili kehanetlerde bulunmayı hiç sevmeyiz (!) biliyorum ama benim için bir istisnaya göz yummanızı rica edeceğim. Yapmak istediğim, geçmişteki çocukluk ve son yıllardaki ebeveynlik tecrübeme dayanarak bizi beklediği iddia edilen yeni teknolojilerin hayatlarımıza nasıl yansıyacaklarını tahmin etmek.

IŞINLANMAK

ÇOCUK- Babacıım, Minecraft belediyesi yeni bir çocuk parkı kurmuş, kendimi oraya ışınlayıp bir bakabilir miyim, lütfeeeen, Emre’yle Cemre’de orada çevrim içi görünüyorlar, lütfen babacığım.

BABA- Aaa kesinlikle olmaz kızım, daha bu yaşta tek başına bir yere ışınlanmana izin veremeyiz. Bunu daha önce konuşmuştuk. Allah korusun, paralel evrenlerde kaybolursan mahvoluruz. Etraf kara delik kaynıyor. Annen de seninle ışınlanacaksa olur ama.

ÇOCUK- Ya anneme sordum, saçını daha yeni fönletmiş, ışınlanınca kabarıyormuş, o yüzden gelemezmiş.

BABA- O zaman olmaz kızım, bu konuda çok netim.

ÇOCUK- Ya arkadaşlarım ışınlanabiliyor ama?!!

BABA- Sen arkadaşların değilsin, benim kızımsın. Ol-maz.

HAP ŞEKLİNDE YEMEK

ANNE- Oğlum al bakalım bu da senin yemeğin.

ÇOCUK- Ama anne bu bamya?

ANNE- Memnun oldum oğlum. Bamyayı tanımış olman bana geleceğinle ilgili umut veriyor. Biliyorsun babanla ben sana organik ürünler alabilmek için eşek gibi çalışıyoruz. Hadi bakalım afiyet olsun.

ÇOCUK- Hayatta yemem.

ANNE- O ne demek oğlum? Yiyeceksin.

ÇOCUK- Yemicem. Böğk. Hap olarak alsam?

ANNE- Sensin böğk. Hadi lütfen ye şunu, çok yararlı senin için.

(25 dakikalık bir çekişme sonrasında)

ANNE- Ay deli ettin beni yemezsen yeme be! Nerede bu bamya hapı? Her defasında başka yere koyuyorum. Bu değil… Bu da değil… Hah bu. Aç ağzını?

ÇOCUK- Aaa…

VÜCUDUMUZA ENTEGRE SENSÖRLER

ANNE- Fatih bir anneni arasana, çocuk iyi miymiş acaba. Yemekten kaçta döneceğimizi de tekrar hatırlatmış olursun hem. Merak etmesin.

BABA- Aşkım, aramayla uğraşamam, aç Sarp’ın monitor uygulamasını, bak ne durumda.

ANNE- Ay hakkaten doğru diyorsun, alışkanlık işte… Bakalıııım, hah açıldı. Çiş seviyesi yüzde 42 diyor. İyi. Açlığa bakalııım, yüzde 98?!!! Fatih annen kesin ara öğünü de ana öğünü de unuttu. Çocuk açlıktan ölecek. Hemen kalkalım, yalvarırım, çok az zamanımız kaldı!!!

BABA- Haydaa, aşkım sakin ol? Açlık sensörünün kalibre olması gerekiyor biliyorsun, normalin çok üstünde gösteriyordur o. Hem şimdiye kadar açlık alarmı çalıp annemi uyarmıştır. Birazdan güncelleyip bakarız.

ANNE- Hah, tam sen konuşurken güncelledi. Yüzde 38’e düştü. Oh.

BABA- Bak demiştim sana. Hazır açmışken, bir de yorgunluk statüsüne bakar mısın?

ANNE- Yüzde 73. Biz gidene kadar doksanlara çıkar.

BABA- Süper, o zaman erken yatar herhalde. Biz de o gün bahsettiğim 8 boyutlu filmi seyrederiz…

YAPAY ZEKA / ROBOTLAR

BABA- Hayatım baksana, sen bizim bakıcının dil opsiyonlarını güncelledin mi? En son Sanskritçe çıktı diye konuşmuştuk hani.

ANNE- Aaa ben onu unuttum galiba. Akşam yüklerim, sen yine de bir daha hatırlat ama.

BABA- Bu arada yeni bakıcısıyla çok daha iyi anlaşıyor farkettin mi. Artu Ditu bunu çok iyi oynatamıyordu.

ANNE- Evet aynen. Ama Artu daha çok sınav odaklı bir robottu. Bu yeni Sipi Trio sınavdan ziyade özgür ve mutlu çocuk yetiştirmeye programlanmış. Bence çok daha iyi yaptık değiştirmekle. Gerçi Özlemler sınav odaklıya geri dönmüşler, özgür çocuk yetiştiren robotlarla çocuk hiç bir şey öğrenmiyor, anca oynuyor, dedi.

BABA- Ya sınav sınav nereye kadar. Dünyada bir okula giremezse, Mars’a göndeririz en kötü. Ben de orada okudum, gayet de iyi durumdayım valla.

ANNE- Ayşenler de İtalyan robotu bırakıp Rus robota geçmişler. Çok daha disiplinliymiş.

BABA- Şarjları da daha uzun gidiyormuş, duydum ben de. Elimizdekine bir bakalım, belki ileride fikrimizi değiştiririz. Daha oyun çağında.

Bu tahminlerim tutar mı bilmiyorum. Tutup tutmadığını test edebileceğimiz gelecek geldiğinde ben en iyi ihtimalle, kuşu yuvasından uçmuş emekli ebeveyn olacağım. Ama geleceğin ebeveynlerinden olması muhtemel çocuğum denk gelip de ileride bu yazıyı okursa eğer, iki şey söyleyebilir:

“Yuh, baba ya nasıl bir fantezi dünyasında yaşıyormuşsun. Siz o zaman ne çekiyorduysanız, ben de ondan istiyorum.”

veya

“Vaaay, baba benim gibi psikotarihçi değilmişsin ama bayağı bir öngörülüymüşsün hehehe”

Ne diyeceğinden bağımsız olarak, dileğim, o an geldiğinde bunu bana bizzat kendisinin yüzyüze söylüyor olması. Hologramının değil.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s