EMİR- Günaydın lan
BUSE- Kızlara lan denmez, hem lan ayıp bir kelime
EMİR- Niye be? Babamla annem hep lan’lı man’lı konuşuyo evde.
BUSE- Be’de denmez.
EMİR- Geçen babam anneme ‘yürrüü taş arabası’ dedi. Anneme gidip ‘Anne sen araba mısın?’ diye sordum, o da ‘Hayır annecim, ama baban taş kafalı’ dedi. Ehiehiehi
ALEYNA- Selam Busecim, Merhaba Emir.
EMİR- Merhaba… LAN! İhihihihi
ALEYNA- Terbiyesiz.
BUSE- Yeni öğrenmiş herhalde, eğleniyor. Sen bakma ona. N’oldu sizinkilerin pedagogla görüşmesi?
ALEYNA- Valla gitmişler görüşmeye ama bana birşey söylemiyorlar. Fısır fısır konuşuyorlar aralarında, sonra endişeyle bana bakıyorlar kaçamak kaçamak.
EMİR- Benimkiler anlattılar valla.
BUSE- Ne dediler? Ay çok merak ettim
EMİR- Geçen Sarp’ın ağzına yeşil renkli hamurdan yaptığım köfteyi sokmuştum ya, onu konuşmuşlar. Yok efendim yaptığım doğru değilmiş de, birine sinirlendiğimde bunu ona sözlü olarak anlatmam gerekirmiş de… Sarp acıkmış gibi geldi bana, ye dedim yemedi, bende yardım etmeye çalıştım, bi de suçlu çıktım. Hamur cezası verdiler bir süre.
BUSE- Ay benimkiler şimdi yanındalar pedagogun. Bu ay hiç vukuatım yok, inşallah temiz çıkarım.
ALEYNA- Valla vukuat olmasa da bişeyler buluyorlar bunlar. Bırak bu ayı, benim şimdiye kadar hiç vukuatım yok, ama her görüşmeden sonra bi triplere giriyorlar.
BUSE- Doğru diyosun, ondan sonra en fazla iki hafta tutarlı-tatlı-disipliner ebeveyn modelini oynuyorlar. İki hafta sonra özlerine dönüyorlar. Aynı kaş, aynı hamam.
EMİR- Aynı kaş diil o bee, aynı taş hahahaha
ALEYNA- Be denmez.
BUSE- Sen bakma ona. Lan’da diyo zaten.
EMİR- LAN LAN LAN LAN LAN LAN LAN LAN LAN!!! LANSINIZ SİZ LAAAAN!!!
ÖĞRETMEN- EMİR! Yaptığın doğru değil, bir daha arkadaşına bağırdığını duymayayım. Tamam mı? Anlaştık mı?
EMİR- Tamam 😦
BUSE- N’ooldu, sesin kısıldı hahahaha
ALEYNA- Hihihihihi
EMİR- Küstüm 😦
BUSE- Küsemezsin bi kere çünkü küsmek yok. Yasak.
EMİR- Küstüm ama?
ALEYNA- Küsmek yasak diyolar ama babam habire küsüyo bana?
EMİR- Benim de annem küsüyor yemeğimi yemeyince.
ALEYNA- Sen n’apıyorsun o küstüğünde?
EMİR- Ya klasik şeyler işte. Aa neden küstün. Küsmek güzel değil. Bir şeye üzüldüysen söyle. Ben sana yardımcı olurum filan…
BUSE- Söylüyorlar mı?
EMİR- Evet. Diyo işte, sen yemek yemeyince ben üzülüyorum, yemek yemen lazım vıdı vıdı vıdı…
ALEYNA- E sonra n’apıyosun?
EMİR- Tamam anneciğim söz yicem, ama şimdi doydum, akşama yesem olur mu? diyorum.
BUSE- Kabul ediyor mu?
EMİR- Ya Buse çok safsın yaa, kabul etmek ne demek, o kadar seviniyor ki, tavşan gibi seke seke dolaba gidip hemen bir çikolata çıkarıyor.
ALEYNA- Ama akşam yiyosun o zaman.
EMİR- Yoo. Yine aynı sahneyi oynuyoruz. Ben çikolatayı kapıyorum.
BUSE- Çok acımasızsın Emir.
ALEYNA- Bence de.
EMİR- Hamur yemek isteyen?