ANNENİN İLGİSİNİ GERİ KAZANMAK İÇİN YAPIL-MAMA-SI GEREKEN 5 ŞEY

Yeni yıla geri sayarken birisi dağıtılan düdüklerden biriyle kulağımın içlerine doğru ‘zübüiiiyüiit’ sesini zerkettiğinde önce “Aha sûr borusu çalınıyor valla koptu kıyamet” dedim. Sonra önümde beyaz bir ışık belirdi. Işığın içinden ak saçlı bir nine çıkıverdi (Hep beyaz sakallı dede olacak değil ya). “Yavruuum, sen neden dertten bahsedersin de dermanını söylemezsin, a yavrum” dedi. Ben şok olmuş bakarken, devam etti, “Baby baby na nun mol jom a nun nom / You know what I’m saying”. Ne diyon ninecim anlamıyorum ben, derken devamı geldi, “Oppan Gangnam Style, Eh eh eh eh eh eh” ve farkettim ki nine gitmiş, biz 2013’e girmişiz, DJ Gangnam’la devam ediyor…Verilen mesajı neremle alacağımı bilemediğim için üstünde durmadım ama birkaç gün sonra dank etti. 2012’nin son yazısı Karanlık Odalar’da bahsetmiştim; babalar çocuk geldikten sonra ilgi yetersizliğinden bunalıma filan giriyorlar diye. Bunun üzerine blogu okuyan 2 baba adayından gelen binlerce mektubu tekrar okudum, ve farkettim ki, ben derdi anlatmıştım ama dermanını söylemeyi unutmuştum. İyi ama azalan ilgi nasıl geri kazanılır bilmiyordum ki?? Çok üzülmüştüm…(Atıyorum, hiç sallamadım bile). İşte o an ‘ne yapılması’ gerektiğini bilmiyorsan, ‘ne yapılMAMAsı’ gerektiğini yaz dedim kendime. Ne me lazım, yeni bir baba olur da bebeğin en çok ilgi gördüğü durumları gözlemleyip “Abi bu bebenin yaptıklarını bende yaparım ne var ki ohooo” diye gaza gelirse diye…
Buyrun:

ALTINA KAKA YAPMAK
Nereden başlasam bilemiyorum…Evet, bebek her kakasını yaptığında anne herşeyi bırakır ve tüm ilgisini ona yönlendirir. Kaka candır. Çocuğu 4-5 gün kaka yapmayanlar bilir. Kaka duasına çıkılır; arkasından gelen ilk kaka havai fişeklerle kutlanır. Ben abartıp o kakayla eline kına yakan duydum ama pek inanmadım. Herneyse. Şimdi şöyle bir sorun var: Bebek 5-10 kilo, kakası en fazla 50gr filan. Bir baba nerden baksan 70 kilonun üstünde! Kaldı ki özel bir durum yoksa altında bez de yok. Farzet ki baba hakkaten bütün cesaretini toplayıp bir güzel yaptı altına; bir de inceden sevimli bir gülümseme kondurdu yüzüne. Öncelikle anne kokuyu alır almaz hemen koşup bebeği koklar, şartlı refleks. Sonra kokunun kaynağını aramaya devam eder ki, bulmasının çok uzun süreceğini sanmıyorum. Bulduğunda babanın duyacağı şey “ay ay ay kakada yapmış bu minik koca, gel temizleyelim bu minik kokarcanın poposunu” olmayacaktır. Daha çok “Allah kahretsin Ceyhun, sen? sen altına??? inanmıyorum, bi de salak salak sırıtıyorsun!!!” olacaktır. Baba ilgi beklerken bu tepki onun kalbini yerde patlamış bardak misali paramparça edecektir. Devamı “Kalk çabuk koltuğu da batıracaksın, hemen banyoya git yıkan sakın bir yere dokunma, ay kusucambbögğk, iğrençsin” gibi birşeyler olacaktır ki durumu daha da kötüleştirir. Sonuçta, 30 yaş civari yetişkin bir erkek olarak baba, kendini banyoda altını temizlerken bulur. Temizlendikten sonra evde süregelecek sessizliği bir psikoloğa görünme teklifi takip eder ki itiraz etsen bir türlü, etmesen bir türlü. Babanın beklediği ilginin yerini, eşinin yaşayacağı korku alır. Sakın yapmayın.

GECE AĞLAYARAK UYANMAK
Yukarıda ki opsiyon kadar çekici olabilir ilk bakışta. Bebek “Anneee…Annee” diye girer olaya; anne koşar adım toplar bebeği yatağından; yatırır göğsüne; ilgi dolu anlar yaşanır. Fakat bir baba bunu denerse ne olur? Canlandıralım:
BABA- Ühhü üheee Selmaaa ühhü ühü!
ANNE- Ne?… N’oluyo ha?…Orhan? Anırıyor musun sen??
BABA- Ühü, ağlıyorum ühü
ANNE- N’oldu aşkım iyi misin?
BABA- Fırk, ühü, kabus gördüm, çok korktum…
ANNE- Birşey olmaz, yat hadi.
BABA- Çok korktum ama biraz sarılır mısın, fırk
ANNE- Saçmalama Orhan, hadi yat, çocuk da uyanacak zırlamana. Sana kırk kere dedim yatmadan önce o kadar ıvır zıvır yeme diye. Hayvan gibi yiyorsun, sonra kabus görürsün tabi…
BABA- İlgi?
ANNE- Horzzzz….

YEMEK YEMEYİ REDDETMEK
Çok uzatmayacağım. Çok da umrundaydı annenin. Baba beğenmediyse yemeği, zıkkımın kökü vardır alternatif olarak. O yenebilir. Baba aç kalmaz nasılsa.

KAFAYI SAĞA SOLA ÇARPMAK
Çocukların en sık yaptıkları şeylerden biridir. İlgi görme açısından bankodur. Yere düşmek, masaya kafa atmak, kapı açılırken kapının önüne planjon yapmak, başı aniden geriye atmak gibi aktiviteler sonucu can yanar; gözyaşı dökülür; annenin böğrü yanar; çocuk hemen kucağa alınır; öpülür koklanır, ilgi, ilgi, ilgi… Babanın bu eylemlerden birine kalkıştığında bilmesi gereken ilk şey, en iyi haliyle sakarlık, en kötü haliyle salaklık mertebesine ulaşacağıdır. Dikkat edilmesi gereken çok ince bir ayrıntı vardır burada: Eğer çocuk kafayı bir yere gömdükten sonra ağlamıyorsa ilgi görmez, geçiştirilir. Sadece ağlarsa ilgi görür. O vakit nedir? Babanın kafayı bir yere geçirdikten sonra ağlaması şarttır. Buna kalkışmadan önce iyice düşünülmelidir. Evrensel bir konsept (tuttuğu takımın şampiyon olması hali dışında) “Erkekler ağlamaz, Sil gözyaşlarını”dır. Annenin “N’oluyo aşkım, iyice çocuklaştın sen depresyonda mısın” tepkisinin yanında çocuğun babayla dalga geçme ihtimali vardır ki, bu ileride zamansız zamansız babanın taklidini yapmasına kadar gider: “Babba? ühüüee ehehehehe…Babba komiiik ehe”.

ANNEYLE ÇOCUK SARILIRKEN İTTİREREK ARAYA GİRMEK
Özellikle erkek çocukların çok sevdikleri bir gıcıklıktır bu. Baba bir pundunaya getirip anneye sırnaşır, sarılırlar filan; çocuk bunu görünce elinde ne var ne yok fırlatır ve kedi boğazlıyorlarmış gibi efektler eşliğinde koşarak anneyle babanın arasına girer. Ne de olsa anne onundur ve anneyi o vasıfsız köle-işçiden korumakla yükümlüdür. Hep merak etmişimdir acaba çocuk annenin üzerine bölge belirlemek için mi zaman zaman işer diye…Şimdi farzedelim anneyle çocuk bir sevgi buhranında sarılmış koklaşıyorlar. Bunu gören baba hırçın sesler çıkararak koşuyor ve çocuğu ittirerek anneye kendi sarılmaya kalkıyor. Yukarıda ki opsiyonların tersine burada bir diyalog olagelmez. Burada sadece aksiyon vardır. Baba daha amacına ulaşamadan yanağında bir sıcaklık hisseder. Hayır, çocuk savunma mekanizması olarak işememiştir. Mürekkep balığı mı bu? Babanın yanağında ki tatlı sıcaklık, annenin beşparmağından aktarılan enerjinin ısıya dönüşmüş halidir. Yavrusuna saldırılan annenin tokadı pek olur. Bunu kısa bir sessizlik takip eder. Çocuk ne olduğunu anlamaya çalışırken baba usulca yere doğru süzülür ve emekleyerek odadan kaçar.

Sonuç olarak, ilgiyi geri kazanmak için illaki yapılacak birşey vardır, bunu bilmeliyiz derseniz…Çok beklersiniz. Bir çocuğunuz oldu, karşılığında size ilgi azaldı. Ee? Keşke çocuğum olmasaydı da bana ilgi devam etseydi diyebilir misiniz? Hayır. O zaman sabredin, “En uzun gecelerin bile bir sabahı vardır” -Macbeth (Shakespeare)

😉