ÇOCUK BAKIMININ GELECEĞİ

20130914-174955.jpg

1920 senesinde bir anneye veya babaya tek kullanımlık bebek bezinden veya ekspres sterilizörden bahsetmiş olsaydınız, “Hee, tabi tabi, görürsem söylerim” derdi. Siz on kere vallah da deseniz, yemin de etseniz inandırmanız zor olurdu. Fakat bugün bu teknolojiler mevcut ve gayet olağan. Peki şimdi ben sizi çocuk bakımında geleceğe götürsem, ne dersiniz? Mesela 2050’ye filan?

İlki 2011 senesinde Fransa’nın Cordonblèu şehrinde yapılmış olan The Future of Child Care (Çocuk Bakımının Geleceği) isimli fuarın ikincisi bu sene Almanya’nın Schweinundhansburg kentindeydi. Bu organizasyonun özelliği çocuk bakımında bizi bekleyen yenilikleri öngören fikirleri ve buluşları bir arada sergilemesi. Fuar sırasında çeşitli paneller ve konferanslarda, bundan onlarca yıl sonra ebeveynleri bekleyen yeni trendler tartışılıyor ve arada tekme yumruk kavgalar çıksa da belli akımların toplumsal bazdaki semi-sosyolojik yansımaları içselleştirilmeden öznelleştiriliyor. Evet. Bu sene bende fuara katılma şansı buldum. Bir çoğu çok ilginç olan teknoloji ve trendlerden benim önemli ve ‘oha’msı bulduğum bazılarını sizinle paylaşmak isterim…

BUMERANCINIK
Finlandiya’lı bir girişimci konsorsiyumunun sergilediği bu prototip benim en çok beğendiğim fikir di aynı zamanda. Di’yi bilerek ayrı yazdım, de/da’nın yanlış yazılmasına gıcık olanlara hitaben. Bu teknoloji bumerang ve mancınık fikirlerini birleştiriyor ve ebeveynin kısa bir süre için de olsa kafasını dinleyebileceği bir ortam yaratıyor. Farz edelim ki bir kafede arkadaşınızla otururken çocuğunuz dakikada 60 kez anne veya baba diyor, ve bu sizin iki kelime etmenize engel oluyor. Bunalıyorsunuz…aaAAA YETEEEER!!! noktasına gelmeden önce yapmanız gereken tek şey çocuğunuzu Bumerancınık’a oturtmak ve mancınığın fırlatma düğmesine basmak. PİYOOİYİNG diye saliseler içinde ortadan kaybolan çocuğunuz bir süre sonra bumerang hesabı, geri dönüyor. Bu süre mevcut teknolojide maksimum 5 dakika. “Bugün 5 dakika nefes alamadım” diyorsunuz ya… İşte Bumerancınık bu probleminizi çözebilecek bir teknoloji.

AUDIOPOTTER
Hani Harry Potter’da görünmezlik battaniyesi vardı ya. Bilmeyenler için, Harry battaniyeyi üstüne örtüyo, görünmez oluyo. Süper açıklama oldu… Audiopotter bu prensibi ses görünmezliği kuramına (Invisible Audio Transition Oh Yeah) uyguluyor. Ya da kuramı prensibe uyguluyor…Tam bilemedim ama neyse… Sistem iki yönlü de çalışabiliyor. Çocuğunuz bet sesiyle çığlık makamında şarkılar icra ederken bu cihazın kulak setini taktığınızda, sistem kendini otomatikman çocuğun sesine ayarlıyor. Siz çocuğunuz dışındaki herşeyi normal duyarken, çocuğunuzu sessize almış oluyorsunuz. Teknoloji bununla sınırlı değil. En son ne zaman zıvanadan çıkıp çocuğunuza bağırdıktan sonra, kendinizi hayvanlar gibi suçlu hissettiniz? Audiopotter buna da sınırlı bir çözüm getiriyor. Kafanızda uygun bir yere tutturduğunuz özel mikrofon bu sefer sizi sessize alıyor. Yani siz aslında car car bağırırken çocuğunuz “Babam iyice manyadı, ağzını açıp açıp değişik suratlar yapıyor, hmmm” diyor. Ne o sesiniz yükseldiği için bunalıma giriyor, ne de siz bağırdıktan sonra “Ben kötü bir ebeveyn miyim?” tribine giriyorsunuz.

i-DRAJE
Çocuğunuz yemek yemeyi redettiğinde kendinizi ne derece psikopata bağlıyorsunuz? Babaysanız bunun cevabı “Acıkınca nasılsa eşşşek gibi yer” olabilir. Ancak anneyseniz ağır bir depresyondan bahsedebiliriz, ki bu depresyon direkt olarak babaya da yansıdığı için tüm ebeveynleri ilgilendiriyor. i-Draje bir tabak dolusu yemeği minik bir hapa dönüştürerek bu tip sorunlara bir son vermeyi amaçlıyor. Yani çocuğunuz “hapı yutarken” sizin endişeleriniz ‘piff’ diye kayboluyor. Henüz tasarım aşamasında olan teknoloji, uluslararası alanda bir çok girişimci ve üniversitenin gözdesi durumunda.

Bunların dışında hipnoz kitleri, uyku lazerleri, ve biçim değiştiren oyuncaklar gibi bir çok icadın paylaşıldığı fuarda, çok ilginç konularda paneller de vardı. Bir salonda oturup birilerini dinlerken bana darallar geldiği için hiçbirine katılmadım. Bana ne be!

Sonuç olarak, yukarıda bahsettiğim teknolojileri okurken “yok deve” diyenler için ekliyorum: Vallahide billahide var bunlar, yemin ederim.

Yerse.

ÇOCUK BAKIMININ GELECEĞİ” için bir yanıt

  1. Blogunuzu bugun kesfettim, bayildim! Bizde de bir adet canavar var, daha yeni iki oldu. Uzun zamandir bu kadar gulmemistim, ki buna Yalan Dunya bile dahil!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s